
“Sanat sadece pratikle sınırlı değil; araştırmak, sorgulamak ve yeniden düşünmektir.”
Sanat yolculuğumda fark ettiğim en önemli şeylerden biri şu oldu:
Ben aslında bir sanatçı değil, bir araştırmacıyım.
Her seri başlangıcında, her fikre ve malzemeye önce bir soruyla yaklaşıyorum:
“Bu tema neden ilgimi çekiyor?”
“İlham aldığım görseller bana ne anlatıyor?”
“Bunu başka nasıl yorumlayabilirim?”
Merak, en büyük itici güç.
Sanat eğitimim akademik bir sistemde değil, merak ve heyecanımın yönlendirdiği bir süreçten geçti.
Bu bana bir anlamda hem daha özgür hissettirdi, hem de arayı kapatmak için daha çok çalışmam için motive etti.
Her yeni proje ve seri bir tür kürasyon, kültürel sosyoloji, görsel analiz ya da estetik sorgulama ile başlıyor ve biraz deneysel, biraz sezgisel ilerliyor.
Kimi zaman yürüyüş yaparken gördüğüm bir doku, bir nesne beni etkiliyor, bazen de çocukluktan kalan, sakladığım bir oyuncak. Dünyaya karşı ilkokul öncesi bir çocuk gibi meraklı olmaya çalışıyorum.
Fark ettiğim şeyleri, sadece bir duygu ilişkisiyle değil, aynı zamanda bir “araştırma nesnesi” gibi ele alıyorum.
Görsel, tarihsel, kavramsal bağlamlarıyla inceliyorum.
Sanat üretimi bir nevi görsel düşünce pratiği.
Benim için resim ya da kolaj yapmak sadece estetik bir eylem değil; bir düşünme biçimi.
Her fikri test etmek, bir ihtimali keşfetmek, bir görsel tez sunmak gibi.
Bu yüzden üretim sürecim sezgisel olduğu kadar sistematik de.
🧠 Önce fikirler gelir.
📌 Sonra görsel referanslar, araştırmalar, notlar, karşılaştırmalar.
✂️ Ardından fiziksel üretim ve yeniden gözden geçirme.
Sıralama değişir sürekli.
Bu yaklaşımın, işlerime derinlik katarken; izleyiciyle de daha anlamlı bir bağ kurmama olanak tanıdığına inanıyorum.
Bir şeyi merak edince, onun detaylarını fark ediyor, sorguluyor, deneyimliyor ve gelişiyorsunuz.
Merak yaratıcılığı besleyen en büyük güç.
Leave a comment