#KadınlarYeriniBilsin, #ErkeklerYeriniBilsin’e karşı…

Photo by Sides Imagery on Pexels.com

Dünden beri @twitter -flood-umda sonu bu etiketlerle biten onlarca gönderi geldi önüme; takip edebildiğim kadarı ile @GayeSuAkyol tarafından başlatılan ve benim yorumuma göre tamamen cinsiyet eşitsizliği bağlamında, bugüne kadar geleneksellmiş kalıplara karşı empati oluşturma amaçlı bir hareket.

Bu paylaşımlar, yüzlerce kişi tarafından bir anda -retweet- edilerek trend topic olarak bir protest eyleme dönüştü.

Daha önce paylaştığım Marka’nın Hikayesi postumda #MeToo, #BlackLivesMatter gibi hashtag lerin, insanları harekete geçiren, duygusal anlamda birbirine bağlayan en büyük markalar olduğundan bahsetmiştim. #ErkeklerYeriniBilsin de daha kapsamlı bir ölçekte bunun bir örneği.

Konuların, insanların ilgi çemberlerine girme hızını müthiş artıran bu etiketler, herkesin kendini bu etkileşime dahil etme ve söz söyleme arzusunu tetikliyor.

Benim görebildiğim kadarı ile farklı konum ve profildeki bir çok insan, bu güne kadar kadınlara ait olarak kalıplaştırılmış pek çok ‘söylem’i dönüştürerek erkeklere mal ediyor. Bazıları gerçekten çok yaratıcı, etkileyici ve komik olan bu paylaşımlardan sonra, herhalde bir misilleme düşüncesi ile hemen #KadınlarYeriniBilsin etiketleri ile paylaşımlar dönmeye başladı. Bu, uzun bir süredir siyasal figürlerin tüm dünyada ikna için egemen dili olan -kutuplaştır ve yönet- politikasını, nasıl da her alanda içselleştirdiğimizin ve bunların çoğu zaman nefret söylemine kadar gittiğinin nedeni ve göstergesi.

Başlangıç amacının her ne kadar bu ayrımcılığa dikkat çekmek olduğuna inansam da, bu paylaşımlardan, her iki etiket ile de ilgili, şöyle çıkarımlar da yapıyorum:

1- Sosyal medyada insanların derdini anlatma ve kendini ifade etme kadar bir gruba ait olma dürtüsüyle yaptığı bu paylaşımların amacından çıkarak bazen farklı yerlere gittiği,

2- Bir anlamda itiraz ettiği söylem ve kavramları derinlemesine düşünmeden yüzeysel değerlendirerek, insanların, kendine hiç pay biçmeden yaptığı paylaşımlarla üstüne düşen görevi yaptığına inanıp bir yapay rahatlama hissetmesi, ( Kurulan bir çok cümlede, söylemlerin, eylemlerin bizzat kadınlar tarafından da – bilinçaltısal olarak otomatik kabullenip- gerçekleştirilmesi. Örneğin: ‘ Oğlum, kalk kardeşine bir çay koy..’ gibi cümleleri paylaşıp, hak veren kaç erkek annesi, bunları telaffuz etmeyi düşündü merak ediyorum.) ( Tabi bu tip eylemlerin amacı zaten bu sistemi yaratmak, benim lafım bu derinlikte düşünmeyenlere.)

3- Bu tip etiketlerin, bazı kişilerce sadece kendi popülerliğini artırmak için kullanması.

Yaratılan bu tip protest eylemlerin, samimiyetini koruyorsa etkili olduğunu düşünüyorum. Aksi taktirde ulaşılmak istenen amaca sadece ve sadece zarar veriyor.

Düşüncelerinizi duymak isterim.

Published by arzuendam

Arzuendam, yaratıcı işleri kendini ifade aracı görüp, orjinal çizimler ve kişiselleştirilmiş el boyaması aksesuarlar sunan multi-disipliner bir marka. Burası sürekli öğrenme dürtüsü ile ilham aldığım herşeyi; kişileri, kitapları, mekanları, yenilikleri paylaştığım, yaptıklarımı sergilediğim, değer ve düşüncelerimi ifade ettiğim bir kayıt defteri. Sözün özü, hayallerime, merak ve umutlarıma ortak arıyorum. Sizlerin de hayat hikayesinin bir parçası olarak ilham vermek ümidi ile... . . . I create therefore I am. A lifestyle + design blog as a visual journal of my creative endeavors.

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

%d bloggers like this: