Varoluş, Gerçeklik, Metaverse

Geçen gün Keanu Reeves ve Carrie Anne Moss ile yapılan bir röportaja denk geldim. Orijinal üçlemenin ardından heyecanla beklediğim Matrix Resurrections ile ilgili ipuçları beklerken, aktörün kendisi ile ilgili anlattığı bir anısı dikkatimi çekti.

Keanu bir gün sevdiği bir yönetmenin evine yemeğe gider. Yönetmenin 13, 15 ve 17 yaşındaki çocukları da yemektedir ve herhangi bir Matrix filmini seyretmedikleri için yönetmen, filmi kısaca onlara anlatmasını ister. Aktör şöyle devam eder: ‘ Bir tür sanal dünyada olan bir adam var ve gerçek başka bir dünya olduğunu öğreniyor, ardından gerçekten neyin gerçek olup ve neyin olmadığını sorguluyor ve gerçekten bilmek istiyor; ‘gerçek’ nedir ? Konuşma aşağıdaki gibi devam ediyor:

En küçük olan kız soruyor: ‘Neden?’

Keanu: ‘Ne demek istedin?’

Kız: ‘Gerçek olup olmaması kimin umrunda ki?’

Keanu: ‘Yani, gerçek olup olmaması senin umrunda değil mi?’

Kız: ‘Hayır’

Son zamanlarda yeni NFT projeme hazırlık amacıyla, sanal yaşam, gerçeklik, varoluşçuluk gibi kavramları daha derin anlamaya çalışıp, ‘metaverse’ dünyaların çok da uzak olmayan bir zaman diliminde geleceğimizi nasıl şekillendireceği ile ilgili okumalar yapıyorum. Teknolojinin, gerçek ve sanal arasında olan sınırları bulanıklaştırdığını düşünürken, yukarıda ki örnekte olduğu gibi 13 yaşında birinin bir şeyin gerçek ya da sanal olmasını umursamadığını görmek olaya bambaşka bir perspektiften yaklaşmayı bence zorunlu kılıyor. Öyle bir sınır yok, ve galiba, sınır olduğunu düşünmeye de gerek yok.

Gerçeklik, varoluşçuluk, aslında uzun yıllardır filozof ve düşünürlerin tartıştığı kavramlar.

Örneğin, Emmanuel Kant’a göre gerçek dünya ile deneyimlediğimiz, yaşadığımız dünya birbirinden farklı. Onun felsefesine göre dünyayı bir filtreden geçirerek yaşıyor ve anlamlandırıyoruz. Ona göre, zihnimizde yerleşmiş bu filtre ile herhangi bir şeyi nasıl deneyimleyeceğimizi belirliyor ve o deneyimi şekillendiriyoruz.

Jean-Paul Sartre, ölümsüz olmadığımızı anladığımız anda hayatın anlamını bir yanılsama olarak gördüğümüzü söylüyor.

Bir çok değer yargısı, ve düşünce şekli farklı olan bu yeni jenerasyon oyun dünyasında çok aktif. Ancak sadece oyun oynanmıyor, oyun, kişilerin birbirleriyle iletişim şekli, kendini ifade için bir araç haline geliyor. Artık on-line ve off-line diye bir ayrım yok. Sürekli bir ‘on-line’ durumu söz konusu . Kant’ın teorisini günümüze uygularsak, gerçeklik deneyimlenen bir olgu, bunun fiziksel hayatta veya sanal hayatta olması deneyimleyen için fark yaratmıyor.

Sanal moda markası ‘Aglet’ in kurucusu Ryan Mullins’in bir podcast metninden bazı alıntılar ile yazıyı sonlandırıyorum. Ben bir ‘ gamer’ değilim, hiç oyun oynamıyorum, yaptığım iş bu konularla çok alakasız diye düşünmeyin. Aşağıda ki metin dahil olmak üzere şu ana kadar bahsettiklerim gelecekte en azından birer tüketici olacak bu neslin nasıl düşündüğü hakkında ip uçları içeriyor.

Podcast’in tamamı için tıklayabilirsiniz.https://www.thelookuppodcast.com

Benim için Metaverse bir gerçeklik işletim sistemidir.
Dijital ve fiziksel o kadar kökten birleşiyor ki, aradaki farkın ne olduğunu sormanın bir anlamı yok.”
“Sanal nesneleri ve fiziksel nesneleri aynı ontolojik düzleme nasıl getirirsiniz?”
“Neden e-Ticaret deniyor? Bu sadece ticaret. ”
“Gerçeklik nasıl makine tarafından okunabilir hale gelir?”
Tanrı var, ama onun gerçek olduğunu düşünmüyorum. Gerçek olmak için, uzaysal-tipik koordinatlara sahip olmalı ve doğa yasaları tarafından yönetilmelidir. Tanrı gerçek olmasa bile Tanrı hakkında doğru şeyler söyleyebilirsiniz.
Var olmak, bir anlam alanında ortaya çıkmaktır.”
“Maddi olmayan ruh veya madde, fiziksel olanla nasıl etkileşime girer veya hareketlere neden olur.”
“Yazılımla ilgili ilginç olan şey, bir şekilde nedensellikle etkileşime giren bitler dünyasına ve atomlar dünyasına sahip olmanızdır.”
“Yetenek, kimsenin vuramayacağı bir hedefi vurur. Deha, kimsenin göremediği bir hedefi vurur. ”
“Adamız dünyadır. Yaptığımız şey, bu oyun katmanını dünyaya getirmek.”
“Oyun, içine kaçtığınız bu önemsiz alan anlamına gelmek zorunda değil. Bence her şey bir oyun. Oyun, kurallarla yönetilen bilgi alışverişinin olduğu herhangi bir alandır. ”

Published by arzuendam

Arzuendam, yaratıcı işleri kendini ifade aracı görüp, orjinal çizimler ve kişiselleştirilmiş el boyaması aksesuarlar sunan multi-disipliner bir marka. Burası sürekli öğrenme dürtüsü ile ilham aldığım herşeyi; kişileri, kitapları, mekanları, yenilikleri paylaştığım, yaptıklarımı sergilediğim, değer ve düşüncelerimi ifade ettiğim bir kayıt defteri. Sözün özü, hayallerime, merak ve umutlarıma ortak arıyorum. Sizlerin de hayat hikayesinin bir parçası olarak ilham vermek ümidi ile... . . . I create therefore I am. A lifestyle + design blog as a visual journal of my creative endeavors.

One thought on “Varoluş, Gerçeklik, Metaverse

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

%d bloggers like this: