Featured

Yaratıcılığın Şansa Etkisi

Reimagined Animals-Pigeon by ARZUENDAM

‘Ye, Dua et, Sev’ kitabını okumayan, ya da en azından filmini izlemeyen sanırım yoktur. Elizabeth Gilbert tarafından 2006 yılında kaleme alınan kitap, neredeyse 4 yıl boyunca NewYork Times’ın en çok satan kitaplar listesinde kalmayı başardı. Kitabı o zamanlar ben de severek okusam da, yazarın asıl radarıma girmesi, bir TEDx konuşmasına denk gelmem ile oldu. Bu yazının ana fikri de, yazarın 2015 yılında yayınladığı ve çok severek okuduğum ‘Big Magic’ kitabı ve Tedx konuşmalarından ilham alınarak oluşturuldu.

Kitap özetle, okuyuculara yaratıcı olmaları, hayatta risk almaları, cesaret ve şevkle tutkularının peşinden gitmeleri için ilham verirken, yaratıcı düşünce seti, kişisel anektodlar, iç görü ve tavsiyeler de paylaşan bir kişisel gelişim kitabı. Kitaptan aklıma yerleşen en önemli kısım yaratıcılık ve şans arasındaki bağlantı oldu.

Genelde, bazı insanların daha fazla şansa sahip olduğunu zannediyoruz. Gilbert kitapta; iş çalışmaya geldiğinde sebat ve kendini adamanın öneminden bahsederek, yaratıcılığın sıkı çalışma ve adanmışlık gerektirdiğini, hedeflerimize ulaşmak için gereken zaman ve çabayı ortaya koymaya istekli olmamız gerektiğini savunuyor.Yazarın “inatçı memnuniyet” kavramı, aksiliklerin ve engellerin kaçınılmaz olduğunu, ancak güçlükler karşısında ısrar ettiğimizde, şans ve fırsatlarla daha çok karşılaşma olasılığının arttığını anlatıyor. Yani şans sandığımız kadar tesadüfi değil. Kitabın yedi bölümünü kısaca özetlersek:

Bölüm 1: Cesaret

İlk bölümde Gilbert, hedeflerin peşinden koşmak söz konusu olduğunda cesaretin önemini vurguluyor. Başarılı bir hayat yaşamak için korkularımızı yenmeyi ve risk almayı öğrenmemiz gerektiğini savunuyor. Yazar, kendi kişisel korkularını ve bunların üstesinden nasıl geldiğini paylaşıyor. Okuyucuları, sonunda reddedilme veya başarısızlıkla yüzleşmek ihtimali olsa bile meraklı olmaya, yeni şeyler denemeye ve tutkularının peşinden gitmeye teşvik ediyor.

Bölüm 2: Büyü

İkinci bölüm mucize kavramına odaklanmakta. Gilbert, yaratıcılığın, çaba göstermeye istekli herkes tarafından yararlanılabilecek gizemli bir güç olduğunu savunuyor. Okuyucuları, yaratıcı aktivitelere merak ve açıklık duygusuyla yaklaşmaya teşvik ederek, içinde bulundukları çevreden ilham almalarına salık veriyor. Ayrıca sadece sonuca odaklanmak yerine yaratıcı süreçten keyif almanın önemini vurguluyor.

Bölüm 3: İzin

Üçüncü bölümde Gilbert, kendimize yaratıcı olmamız için izin vermenin önemini tartışıyor. Pek çok insanın, yeterince yetenekli veya becerikli olmadıklarını düşündükleri için tutkularının peşinden gitmekten kendilerini alıkoyduğunu savunuyor. Gilbert, okuyucuları, algılanan yeteneklerinden bağımsız olarak kendilerine yaratma izni vermeye teşvik ediyor. Ayrıca yoğun hayatlarımızda yaratıcılığa zaman ayırmanın önemini vurguluyor.

Bölüm 4: Sebat

Dördüncü bölüm, yaratıcı çabaları sürdürmek söz konusu olduğunda ısrar ve mental dayanıklılığın önemine odaklanıyor. Gilbert, yaratıcı çalışmanın özveri ve bağlılık gerektirdiğini ve hedeflerimize ulaşmak için gereken zaman ve çabayı ortaya koymaya istekli olmamız gerektiğini savunuyor. Okuyucuları, engeller ve başarısızlıklar karşısında ısrar etme yeteneği olan “inatçı memnuniyet” fikrini benimsemeye teşvik ediyor.

Bölüm 5: Güven

Beşinci bölümde Gilbert, yaratıcı süreçte güvenin rolünü tartışıyor. Sezgilerine güvenmenin ve içgüdülerini takip etmenin önemi hakkında kişisel anekdotlar paylaşıyor. Okuyucuları, risk almak veya geleneksel statükoya karşı çıkmak anlamına gelse bile kendilerine ve yaratıcı içgüdülerine güvenmeye teşvik ediyor.

Bölüm 6: Kutsallık

Altıncı bölüm, yaratıcı süreçteki tanrısallık fikrine odaklanır. Gilbert, yaratıcılığın bizi kendimizden daha büyük bir şeye bağlayan manevi bir güç olduğunu savunuyor. Okuyucuları maneviyatlarını benimsemeye ve yaratıcı çalışmalarını bir dua veya meditasyon biçimi olarak görmeye teşvik ediyor. Gilbert, bize verilen tüm erdemler için bir teşekkür duygusu geliştirmenin önemini de vurguluyor.

Bölüm 7: Son

Son bölümde Gilbert, kitabı ana temalarını cesaret verici sözlerle bitiriyor. Okuyuculara, yaratıcılığın seçkin bir azınlığa mahsus olmadığını, çaba göstermeye istekli herkesin ulaşabileceğini hatırlatıp, okuyucuları cesur olmaya, kendilerine güvenmeye ve yaratıcı tutkularını neşe ve şevkle kucaklamaya teşvik ediyor.

Kitaptan çıkarımlarım ile birlikte konuyu toparlarsak;

Yaratıcılık genellikle kişisel bir özellik gibi görünse de, çaba, dayanıklılık ve çalışma içeren işbirlikçi bir süreç. Yaratıcı bir aktivitedeyken, kendimizi bizi beklenmedik yönlere götürebilecek bir fikir ve ilham akışına açarız. Bu yaratıcılık akışı, ve bu konuda geliştirdiğimiz alışkanlıklar, yeni fırsatları görmemize ve ortaya çıktıklarında bu fırsatlardan yararlanmamıza yardımcı olabilir.

Yaratıcılığın şansa etkisinin önemli bir yolu risk almayı kolaylaştırması. Yaratıcı düşünce yapısı ve süreci, genellikle konfor alanlarımızın dışına çıkmamızı gerektirir. Risk alma konusundaki rahatlık, bizi başka türlü karşılaşmayacağımız yeni fırsatlara yönlendirebilir. Yaratıcı süreç ve çıktıları bazen öngörülemez ve belirsiz olabilir. Süreç boyu amaca ulaşmak için ilerlerken, zorlu koşullarda çalışmamızı ve engeller karşısında sebat etmemizi gerektirir. Yaratıcılık ve şans arasındaki ilişki karmaşık ve çok yönlüdür. Ancak yaratıcılığımızı besleyerek, risk alarak ve bu çabalarımızda ısrar etmek en önemli etmen.

Yaratıcılığın şansımızı nasıl etkileyebileceğini anladığımızda, ve buna uygun bir alışkanlık seti geliştirdiğimizde, yeteneklerimizi, enerji ve zamanımızı en iyi şekilde kullanabilir ve hayatın her alanında başarı şansımızı artırabiliriz.

Featured

Sanat Terapisi

ArzuEndam, Blooming With Purpose, 2023

Sanat, yüzyıllardır kendini ifade etmenin popüler bir biçimi oldu. Mağara resimlerinden günümüz eserlerine kadar sanat yaratımı; düşünceleri, duyguları ve hikayeleri anlatmak ve iletmek için kullanıldı. Ancak sanatsal çalışmaların ruh sağlığı üzerinde de olumlu bir etkisi olabileceğini biliyor muydunuz?

Sanat terapisi, zihinsel sağlığı iyileştirmek için yaratıcı süreci kullanan, ve günümüzde uygulama alanı sürekli büyüyen bir alan. Bu terapi, duyguları ve duyguları ifade etmek, stresi azaltmak ve kişisel farkındalığı artırmak için sanat eserleri gözlemleyip yorumlamayı ve çeşitli sanatsal aktiviteleri içerir. Bununla birlikte, diğer terapi biçimleriyle birlikte kullanılan bir psikoterapi biçimidir.

Araştırmalar, amatörce de olsa sanatsal çalışmaların akıl ve ruh sağlığı için çok sayıda faydası olabileceğini göstermiştir. Örneğin, Journal of the American Art Therapy Association’da yayınlanan bir çalışma, sanat eseri yaratmanın yetişkinlerde kaygı ve depresyonu azaltmaya yardımcı olabileceğini anlatır. Journal of Creativity in Mental Health’de yayınlanan bir başka çalışma, sanat yaratmanın ruh halini iyileştirebileceğini, olumlu duyguları artırabileceğini ve stresi azaltabileceğini öne sürer..

Sanat yaratmanın ruh sağlığı üzerinde tam olarak nasıl bu kadar olumlu bir etkisi var? Öncelikle sanat yaratımı; bireylerin kelimelere dökemeyebilecekleri duygu ve düşünceleri ifade etmelerine izin verir, duyguları anlamak için de bir araçtır: Resim, çizim veya heykel yoluyla olsun, sanat, zor duyguları sözlü olmayan bir şekilde dışsallaştırmamıza olanak sağlar.

Sanat yaratmak bir çeşit farkındalık pratiğidir. Yaratıcı süreçle tamamen meşgul olunduğunda, birey, şimdiki ana kendini tamamen kaptırdığı bir akış halindedir. Bu, kaygıyı azaltmaya ve gevşemeyi teşvik etmeye yardımcı olabilir.

Sanat benlik saygısını ve güveni artırır: Sanat yaratmak, ustalık ve başarı duygusu geliştirmemize yardımcı olur. İster resim ister herhangi bir zanaat olsun, bir işi, projeyi tamamlamak özgüveni artırır.

Sanat yaratmak, kişisel farkındalığı da geliştirir. Yaratıcı süreç boyunca bireyler kendileri hakkında güçlü, zayıf yönler ve tercihler gibi yeni şeyler keşfedebilirler. Bu öz-farkındalık, daha büyük bir benlik saygısı ve güven duygusunu pekiştirir.

Sanat bir amaç edinmeyi sağlar: Sanat etkinliklerine katılmak bize bir amaç ve anlam duygusu verir. Sanat yaratmak bize bir tatmin, başarı duygusu ve dünyaya bir şekilde anlamlı bir katkıda bulunmayı tecrübe etmeyi sağlayabilir.

Sanat sosyal bağlantıları teşvik eder: İnsanları bir araya getirir ve sosyal bağlantıları geliştirir. Sanat derslerine veya atölyelere katılmak, bir topluluk ve aidiyet duygusu sağlar. Sanat, kelimeler bizi yarı yolda bıraksa bile başkalarıyla iletişim kurmanın ve bağlantı kurmanın eğlenceli bir yoludur. Bununla birlikte, yalnızlık ve izolasyon duygularını azaltmaya ve iletişimi etkin kılmaya yardım eder.

Sonuç olarak, sanat yaratmak ruh sağlığını ve esenliğini geliştirmek için güçlü bir araçtır. Resim yapmak, çizim yapmak, heykel, seramik, nakış veya başka herhangi bir sanat türü olsun, yaratma eylemi, bireylerin duygularını ifade etmelerine, yaşadıkları stresi azaltmalarına, empati yeteneğinin gelişimine, kişisel farkındalığı artırmalarına ve başkalarıyla bağlantı kurmalarına yardımcı olur.

Bu nedenle, stresli veya bunalmış hissettiğinizde elinize bir boya fırçası veya kalem ve kağıt almayı düşünün – bunun ruh sağlığınız üzerindeki olumlu etkisine şaşırabilirsiniz.

Featured

Yaratıcılığı Artıracak 20 Eğlenceli Beyin Fırtınası Sorusu

Sorduğumuz sorular aracılığıyla öğrenir, keşfeder; bilinmeyenleri çözer ve bir şeyler yapmanın yeni yollarını hayal ederiz. Farklı durumlar için farklı sorular sorarız. Tabi ki genelde bir cevap arıyoruzdur, bununla birlikte, bir bilgiyi ortaya çıkarmak, anlatılmamış hikayeleri keşfetmek, etkileşim ve etkili iletişim için sorular sorarız. Meraklarımız soruları tetikler, sorular da merakları. Meraklar, ufkumuzu açar, hayal gücümüzü genişletir.

Yaratıcı düşünceyi harekete geçiren sorular, beklenmedik ve daha cesur sorulardır. İnsanların kendilerini farklı bir zaman ve düşünce durumuna taşımasına sebep olurlar. Farklı perspektiflerden bakmaya ve konfor alanından çıkmaya iterler. Hayal edilmiş bir gerçekliği imgelemeyi ve her şeyin mümkün olabileceğini öneren sorulardır. Mevcut bir sorunu ele almak için yeni yollar düşünmemize yardımcı olurlar.

Beyin fırtınası toplantısı, bir soruna mevcut yollarla çözüm bulamadığımızda ve en çok da bir yenilik ortaya çıkarmak istediğimizde en çok başvurulan yöntemdir. Yaratıcı sorular, bu toplantılarda çok sık kullanılır. Bunlar, bireylerde risk almayı teşvik eden, ilham veren ve hayalleri ortaya çıkaran araçlardır.

‘Ya şöyle olsaydı?’, Tam tersini uygularsak ne olur?, ‘Bu başka birinin başına gelse nasıl davranırdı?’ gibi sorular, insanları yeni yaklaşımlar ve durumlar hayal etmek için büyük düşünmeye teşvik eder. Bu durum, beyinde ki bağlantıları tetikler, daha önce öğrenilen tüm bilgileri farklı düzlemlerde ilişkilendirerek yaratıcılığı artırır, dolayısıyla ilgili problemin çözümünü kolaylaştırır, yeni fikirleri ateşler.

Beyin fırtınaları sadece kurumsal şirketlerin fayda sağladığı bir metot değil. Bu ufuk açıcı ve eğlenceli yöntemi günlük hayatta, örneğin aile içinde yaşanan sıradan/önemli bir çok problemin çözümünde, olumsuz alışkanlıkların giderilmesi, empati kavramını güçlendirerek iletişimi etkili hale getirmek için kullanabiliriz. Kendi küçük grubumuzda uygulayacağımız bu deneyimde, odağımızı mevcut durumdan uzaklaştırarak bizi konfor alanımızı terk etmeye zorlayarak, yaratıcılık kaslarımızı geliştirecek 25 adet soru derledim.

Büyük, küçük herkesin yanıtlayabileceği, düşünürken kendi ile ilgili yeni şeyler keşfedip, hayal gücünü kullanacağı, komik ve saçma demeden cevap aradığımız sorular aşağıda:

1- Bir bardak ile yapabileceğin 10 şey ne?

2- Bir oyuncak olduğunu hayal et. Ambalajın nasıl olurdu? Üzerinde neler yazardı?

3- Senden farklı bir telefon tasarlamanı istediler. Neyi farklı yapardın?

4- Şu ana kadar başına gelen en iyi şey ne?

5- Netflix için bir belgesel çekseydin ne ile ilgili olurdu?

6- Süpermarkette en sevdiğin reyon hangisi? Neden?

7- Çalıştığın şirketin CEO’su olsan ilk ne değiştirirdin?

8- Bir YouTuber olsan en çok kimle video çekmek isterdin?

9- Bir 3D yazıcı olsaydın hangi malzeme ile ilk ne yapardın?

10- Bir bilgisayar mı, yoksa bir uzay mekiği mi daha önemli? Neden?

11-Hangisini olmak isterdin? Bir göl, nehir, şelale?

12- Kediler konuşsaydı sence ilk ne söylerlerdi?

13- Bir süper gücün olsaydı, bu ne olurdu?

14-Kareyi mi, yoksa daireyi mi daha çok seviyorsun? Neden?

15- Dünyada ki en önemli iş nedir? Neden?

16- Kimsenin şu ana kadar görmediği bir çiçek nasıl olur? Tarif et.

17- Geleceğe yolculuk yapsaydın en çok ne görmek isterdin?

18- Bir hayvan olsan ne olmak isterdin? Neden?

19- Çocuklar için bir oyun parkı inşa etmek istesen, parkta neler olurdu?

20- Para yerine başka bir şey kullansak, bu ne olurdu?

.

Takip Etmeniz Gereken 6 Güncel Sanatçı

Sarp Kerem Yavuz, Firar, 2015

Çağdaş Türk sanatı, kaligrafi, resim ve seramik gibi geleneksel sanat uygulamalarına cesur ve yenilikçi yaklaşımlarının yanı sıra video, dijital sanat ve performans sanatı dahil olmak üzere yeni medyayı yenilikçi yorumlayan ve gelecek vaadeden sanatçılara sahip. Günümüzde ülkemizin çağdaş sanat ortamı, kimlik, politika, tarih ve küreselleşme meseleleriyle boğuşan sanatçılarla, çok çeşitli stiller ve temalarla karakterize ediliyor.

Bu dinamik ve gelişen kültürel manzarada, Türkiye’deki çağdaş sanatçılar mümkün olanın sınırlarını zorluyor, geleneksel sanat normlarına meydan okuyor ve küresel sanat dünyasına damgasını vuruyor.

İşlerini ve yaklaşımlarını beğendiğim altı güncel sanatçıyı aşağıda derledim.

But I Kept Going

1,2- Özlem Günyol & Mustafa Kunt
Özlem Günyol ve Mustafa Kunt, düşünmeye sevk eden, toplum bilincine sahip çalışmalarıyla uluslararası tanınırlık kazanmış bir ikili. Enstalasyonları ve videoları genellikle güç, politika ve kimlik konularını mizah ve ironi kullanarak ele alıyor.

Disperse

3-Deniz Üster
Deniz Üster, İstanbul’da yaşayan ve çalışmaları doğal dünya ile kentsel yaşamın kesişimini araştıran bir ressam. Soyut resimlerinde genellikle bir hareket ve enerji duygusu yaratan cesur renkler ve işaretler kullanıyor. Üster’in çalışmaları izleyiciyi çevre ile ilişkilerini düşünmeye teşvik ediyor.

Hüzün, Maşallah

4- Sarp Kerem Yavuz
Sarp Kerem Yavuz, çalışmaları hafıza, kimlik ve kültürel miras temalarını araştıran bir fotoğrafçı ve karma medya sanatçısı. Fotoğrafları genellikle buluntu nesneleri, kolajı bir araya getirerek geçmişin katmanlı temsilinin simgesi. Yavuz’un çalışmaları, bireysel ve toplumsal belleğin karmaşıklığını ele alıyor.

Fertility

5- Cansu Çakar
Cansu Çakar, insan vücudunu ve çevre ile ilişkisini araştıran bir ressam ve heykeltıraş. Resimlerinde genellikle modifiye ettiği figürler yer alıyor. Eserleri detaylı incelediğinizde biraz gerginlik ve rahatsızlık duygusu da hissedebilirsiniz. Çakar’ın işleri hem zorlayıcı hem de merak uyandırıcı. İzleyiciden kendi bedenleriyle ve etraflarındaki dünyayla olan ilişkilerini düşünmelerini talep eder..

6-Gökhan Deniz
Gökhan Deniz, çalışmaları teknoloji ve sanatın kesişiminde, İstanbul’da yaşayan bir multimedya sanatçısı. Enstalasyonlarını genellikle ses ve ışığı birleştirerek sürükleyici ve etkileşimli deneyimler yaratmak için tasarlayan sanatçı, hem eğlenceli, hem de kışkırtıcı olan işleriyle, teknolojiyle olan ilişkimizi ve onun dünya algımızı nasıl şekillendirdiğini sorguluyor.

Sonuç olarak, bu altı sanatçının, özgün bakış açıları ve sanata yeni yaklaşımları ile, Türkiye’de ve dünyada çağdaş sanat sahnesinde önemli bir etki yaratacağı kesin.

ChatGPT Kullanım Klavuzu

Son günlerde gündemin en önemli konusu; OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT. Bu uygulama, sorulara insan benzeri metin yanıtları üretme yeteneğine sahip oldukça gelişmiş bir dil modeli. Geçen Kasım’da uygulamayı kullanıma açmalarından itibaren bir milyonu aşkın kişi bu teknolojiyi kullanmaya başladı. Ancak herkes aynı etkinlikte sonuç alamıyor. Bu uygulamadan alacağımız faydayı maksimuma çıkarmak için aşağıdaki önerileri uygulayabilirsiniz.

Önce ChatGPT’yi hangi amaçlarla kullanabiliriz, ona bakalım:

Bilgi toplama: ChatGPT, genel bilgilerden daha özel sorgulara kadar çok çeşitli konularda bilgi sağlayabilir. İnsanlar bunu kişisel veya profesyonel amaçlarla bilgi toplamak için kullanır.

İçerik oluşturma: ChatGPT, insan benzeri metin yanıtları üretebilir; bu da onu makaleler, blog gönderileri ve hatta kurgu yazıları gibi içerikler oluşturmak için kullanışlı hale getirir.

Problem çözme: İnsanlar, gerçek zamanlı olarak sorular sorarak ve yanıtlar alarak sorunları çözmeye yardımcı olması için ChatGPT’yi kullanabilir. Bu, bilim, teknoloji ve matematik gibi birçok farklı alanda faydalı olabilir.

Eğlence: ChatGPT, şakalar oluşturmak veya kullanıcılarla sohbet etmek gibi eğlence amaçlı kullanılabilir.

Araştırma, eğitim: Yetkinlik gelişimi ve kişisel gelişim olarak kullanılabilir.

Genel olarak, insanlar ChatGPT’yi bilgiye erişmek, içerik oluşturmak, sorunları çözmek, eğlenmek ve araştırma yapmak için bir araç olarak kullanıyor. Gelelim en etkili ve faydalı cevapları almak için ne yapmamız gerektiğine: Bunun cevabı sorduğunuz sorulara, bu soruların kapsamı ve kalitesine bağlı. Yani iyi soru sorma becerisine sahip olanlar en iyi cevapları alacak.

İyi bir soru sorup en etkin cevabı almak için bazı ipuçları aşağıda sıraladım:

1-Net ve spesifik sorular sorun: ChatGPT ile etkileşimlerinizin kalitesi, sorduğunuz soruların kalitesiyle başlar. Bir soru sorduğunuzda mümkün olduğunca kısa ve net olmaya çalışın. Bu, ChatGPT’nin sorunuzun içeriğini anlamasına ve doğru ve alakalı bir yanıt vermesine yardımcı olur. Belirsiz veya ilgisiz yanıtlara yol açabileceğinden, geniş veya açık uçlu sorular sormaktan kaçının. Örneğin; ‘Köpeklerle ilgili bilgi verir misin?’ yerine ‘Türkiye’de sahipli kaç köpek var?’ veya ‘En çok tercih edilen köpek türleri nedir? diye sorun.

2Bağlam ve arka plan bilgisi sağlayın: Sorduğunuz soruyu hangi bağlamda sorduğunuzu açıkça belirtin. Bu bilgiler, aldığınız yanıtın kalitesini büyük ölçüde artırabilir. ‘İş yerinde nasıl verimli olurum?’ yerine ‘ Perakende sektöründe çalışıyorum, satın alma ve lojistik ana sorumluluklarım, daha üretken olmak için yöntemler önerir misin? şeklinde sorun.

3-Doğru dilbilgisi ve imla kullanın: Sorularınızı doğru dilde ve doğru dilbilgisi ve yazımla yazmak, ChatGPT’nin yanıtlarının doğruluğunu büyük ölçüde artırabilir. Doğru dili kullandığınızda, ChatGPT sorularınızı daha iyi anlayabilir ve size daha doğru yanıt verebilir.

Önemli bir konu; ChatGPT ile etkileşim kurarken etik olmak ve OpenAI’nin kullanım durumu politikasına uymak önemlidir. Saldırgan bir dil kullanmaktan veya uygunsuz sorular sormaktan kaçının. Bu, yalnızca olumlu ve üretken bir ortamın korunmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda ChatGPT’den mümkün olan en iyi yanıtı almanızı sağlar.

Soruları defalarca sorabilirsiniz. Her seferinde farklı cevaplar alacaksınız. Bu ipuçlarını izleyerek, ChatGPT ile etkileşimlerinizin kalitesini artırabilirsiniz. ChatGPT’yi ister eğitim, içerik oluşturma, ister sadece bilgi almak için kullanıyor olun, bu ipuçları bu güçlü araçtan en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olacaktır.

Your Free PDF Planners

“Say hello to a better, more organized you! I design these daily planners to help you develop good habits, boost your productivity, and enhance your quality of life. With plenty of space for scheduling, goal setting, and reflecting on your progress, you’ll never feel overwhelmed or forget what’s important again..

With ample space for scheduling, goal setting, and reflecting on your progress, you’ll find it easy to stay focused and motivated. Whether you’re looking to improve your productivity, boost your self-care routine, or simply stay organized, our daily planners are the perfect solution. So why wait? Start your journey to a better life today and download your planner for free now!”

Sanatçının Bahçesi

Soyut çiçek ilustrasyonlarından oluşan Artist’s Garden, Joan Miro, Henri Matisse ve Hilma af Klimt’in eserlerinden ilham alarak yaptığım 20. yüzyılın modernist hareketlerine bir övgüdür. Bu üç sanatçı, yenilikçi ve cesur yaklaşımlarıyla sanat dünyasını yeniden tanımladı. Bu seride, onların çığır açan stillerini ve çağdaş sanat üzerindeki kalıcı etkilerini vurgulamak istedim..

Miro muhtemelen rüyalarında ki gibi bir dünya yaratmak için doğa unsurlarını soyut şekilde harmanlar. Sürrealist resimlerinde organik formlara ve cesur renklere yer verir. Matisse’in mükemmel kompozisyonunu ve kendine has karakteristik stilini, canlı renkler, desenler ve kağıtları keserek oluşturduğu soyut formlar oluşturur. Hilma af Klimt, çağının çok ilerisinde olan soyut çalışmaları için maneviyat ve bilinçaltısal dünyasından ilham alıyor

Bu sanatçılar birlikte, mümkün olanın sınırlarını zorlayan ve dünyayı geleneksel görme biçimlerine meydan okuyan modern sanatın öncü ruhunu temsil ediyor. “Sanatçının Bahçesi” ile sizi yaratıcı dünyalarının harikalarını keşfetmeye, algılarımızı ve deneyimlerimizi şekillendiren hayal gücünün gücü üzerine düşünmeye davet ediyor.”

***

“Artist’s Garden is a tribute to the modernist movements of the 20th century, showcasing a series of artworks inspired by the works of Joan Miro, Henri Matisse, and Hilma af Klimt. These three artists redefined the art world with their innovative and bold approach to color, form, and composition. In this series, I try to pay homage to their groundbreaking styles and celebrate their enduring impact on contemporary art.

Miro’s whimsical, surrealist style is reflected in the organic forms and bold colors of his paintings, which blend elements of nature and the abstract to create a dreamlike world. Matisse’s works, meanwhile, are characterized by their use of vibrant colors, patterns, and cut-outs, showcasing his masterful use of form to create a harmonious composition. Finally, the works of Hilma af Klimt are inspired by her interest in the occult, spirituality, and the unconscious mind, which she translated into abstract, otherworldly compositions.

Together, these artists represent the pioneering spirit of modern art, pushing the boundaries of what was possible and challenging traditional ways of seeing the world. With “Artist’s Garden,” we invite you to explore the wonders of their creative worlds and to reflect on the power of the imagination in shaping our perceptions and experiences.”

***

Modaya 90’ların Etkisi, ”Grunge Millennial”ler ve MixTape Tee

İlk gençlik yıllarını 80 ve 90’larda yaşayan benim gibi X kuşağı bireyleri iyi hatırlar; Nirvana, Pearl Jam, Soundgarden, o dönemin en iyi müzik gruplarındandı. Bu kadar etkili olmalarının sebebi yaptıkları müzik kadar, ergenlikten yeni çıkan o dönem genç kuşağın nabzını iyi tutuyor olmalarıydı muhtemelen.

60’lı yıllarda folk, 70’ler de punk ve nihayet 90’larda ise grunge müzik akımları yeni alt kültüler oluşturarak, toplumsal değişimlerin her alanda en büyük ateşleyicisi oldular. 80’li yıllarda başlayıp doksanlarda zirve yapan ‘Grunge’ alt kültürü, modern olarak nitelenen batı dünyasını tanımlayan çoğu kültürel, sosyolojik ve ideolojik uzantılarının bir nevi kaynağıydı. Feminizm, liberalizm, anti-otoriter tutum, ironi ve idealizm terimlerini bir potada birleştirerek; şarkı sözlerinde, genel tavır ve modada merkeze alan bir felsefeydi.

Gözlemlediğim kadarı ile çevremde çoğu ergen bizim dönem müzikleri dinliyor. Plaklar şu anda bir ‘hype’ yaşıyor. Sıkı plak koleksiyonu yapan gençler var. Geçen ay karşıma çıkan bir makalede Nirvana’nın ‘Something in The Way’ şarkısının son iki haftada 200 binden fazla TikTok videosunda kullanıldığını okudum. Algoritmaların da etkisi ile 80 ve 90’lar müzikleri, ve felsefesi yeni ve genç hayranlar kazanmaya devam ediyor.

Müzik tercihleri kadar giyim kuşamda da doksanların stil kodlarını severek kendilerine uyguluyorlar. Müzik her dönem sadece modayı etkilemekle kalmayıp, toplumu, kültürü şekillendiren en önemli etmen. Moda ise günümüzde en iyi kimlik ve iletişim aracı.

Doksanlar stilinin en önemli bileşeni; bir forma gibi herkesin üzerinde gördüğümüz yırtık kotlar. ‘Oversize’ tişört ve giysiler, daha androgen bir tavır sergiliyor.

Son dönem yaptığım illüstrasyonlarda bu temayı kullandım. Kullandığım ‘medium’ en demokratik giysi; tişörtler. Bir tişört ile bir kültür hakkında nasıl yorum yapılır? Hissedilenler, söylenecek sözler, güzel hatırlananlar esprili bir şekilde nasıl aktarılır? Bu stili tamamlamak için bu sorulardan hareketle bir tasarım oluşturdum.

Kaset doldurduğumuz günleri hatırlayanlar var mı? Yapılan listeler, geri sararak dinlenen şarkılar, iyisi ve kötüsü ile gençlik hatıraları..

Ve retro müzik dinleyen, ‘old school’ tasarımları seven, grunge millennial ve Z kuşağı yeni nesil gençler..

Kendi ‘playlist’inizi de oluşturabileceğiniz tasarım mağazaya yüklendi.

Seksen ve doksanlardan en favori şarkılarınız, özlemleriniz neler, bunları da yorumlarda duymak isterim.

Humorous Quotations About Love

İster kalp emojileri yağmuru altında ayaklarınız yerden kesilen biri olun, ister geleneksel olarak hediye veya çiçek alın- verin, isterse böyle ticari kaygılarla uğraşmaya tenezzül etmeyin, sevgililer günü ve onunla ilgili temalar, paylaşımlar hayatımızda yer almaya devam ediyor.

Aşağıda; çok fazla bir yerde rastlanmayacak aşk ile ilgili bazı sözler, söylemleri derledim. Söylemleri, bazı esprili nüansları tam yansıtmayacağımı düşündüğüm için Türkçe’ye çevirmeden aktardım. İşte size aşk ile ilgili farklı bakış açıları:

Love is just a system for getting someone to call you darling after sex. Julian Barnes

Love conquers all things- except poverty and toothache. Mae West

If love is the answer, could you rephrase the question. Lily Tomlin

When you’re in love, it’s the most glorious two and a half days of your life. Richard Lewis

“I’ve never fooled anyone. I’ve let people fool themselves. They didn’t bother to find out
who and what I was. Instead they would invent a character for me.
I wouldn’t argue with them. They were obviously loving somebody I wasn’t.” Marilyn Monroe

Only one kind of love lasts- unrequited. Somerset Maugham

People would never fall in love if they had not heard love talked about. La Rochefoucauld

The main purpose of love is to provide a theme for novels. Piers Paul Read

Love is just a chocolate substitute. Miranda Ingram

Love and murder will out. William Congreve

Love is that feeling you get in your guts when you see a girl across a crowded room and think, ‘Wow, I am going to make you the unhappiest woman alive’ Jeff Green

My wife and I were happy for 20 years. Then we met. Rodney Dangerfield

If you love someone, set them free. If they come back, they are probably broke. Rhonda Dickson

Romance is dead. It was acquired in a hostile takeover by Hallmark, and Disney, homogenized, and sold off piece by piece. Lisa Simpson

One woman’s Titanic is another woman’s Love Boat. Carrie Bradshaw, Sex and the City.

Kullandığım kaynaklar; Google, The Funniest Thing You Never Said, Rosemarie Jarski

%d bloggers like this: